Aziz Pavlos’un yolunda
Yunanistan’daki dinî açıdan en önemli güzergâhlardan bir tanesi “Havari Pavlos’un Adımları”’dır. Pavlos her ne kadar
İsa’nın yakın çevresindeki 12 öğrencisinden biri değilse de Hıristiyanlık dininde önemli bir karakterdir.
Hıristiyanlığın yayılmasındaki engin katkısı nedeniyle havariye-eş ve “Milletlerin Havarisi” olarak anılmaktadır.
Hıristiyanlığın yayılması çerçevesindeki yolculuklarında, Havari Pavlos Yunanistan’ı da ziyaret ederek İncil’i
vaaz etmiş ve İsa Mesih'in öğretisini aktarmaya çalışmıştır. Havari Pavlos’un Yunanistan’daki seyahati, bugün sadece
müminleri değil tüm tarih severleri de duygulandırmaktadır. “Havari Pavlos’un Adımları”, Aziz’in vaaz verdiği tüm
yerlerden geçmekte, Yunanistan’ın en güzel yörelerinden bazılarında din ile seyahati ideal bir şekilde sentezlemektedir.
Havari Pavlos’un Yunanistan’daki yolculuğunun durakları
Samothraki
Ada geleneklerine göre Havari Pavlos, Samothraki’den geçmiş, Antik Kent limanına, bugünkü Paliapolis’e demirlemiştir.
Bu olayın anısına o noktaya, üç nefli Erken Hıristiyanlık Bazilikası inşa edilmiş ve yapılışında antik yapıların
mimarî parçaları da kullanılmıştır.
Kavala (Neapolis)
Havari Pavlos’un Troada’da iken uykusunda gördüğü ve uzun boylu, etkileyici bir Makedon’un kendisine “Makedonya’ya gelip
bize yardım et” diye yalvardığı düş, ondan sonraki yolculuğunda kilit noktayı oluşturmakta ve Yunanlarla olan büyük,
muhteşem ve kurtarıcı ilişkisini başlatmaktadır. Kurulmuş olan kiliselerin köklü şekilde yerleşmeleri ve sayılarını
artırma amaçlı ikinci seyahatine zaten başlamıştı.
49 kışında Pavlos hafif esen rüzgâr eşliğinde iki gün süren bir yolculuktan sonra ilk kez Avrupa toprağına, Neapolis’e
ayak basar. Yaklaşık yedi sene sonra, aynı yere ikinci gelişinde eşit mesafe için yaklaşık beş güne ihtiyaç duyacaktır.
Havari Pavlos Agios Nikolaos bölgesine ayak basmış ve Egnatia Odos’u takip ederek Neapolis’ten yaklaşık 12 km uzaklıktaki
Filippi’ye yönelmiştir. Kendisine Silas, Timotheos ile İncil ve Havariler’in çalışmalarının yazarı olan doktor Lukas eşlik
etmektedirler.
Filippi
Oraya ilk kez gittiği Cumartesi günü, kadınlar bir araya gelmişlerdir. Avrupa’da ilk kez bu kadınlar kendisinin vaazlarını
dinlemişlerdir. Aralarından Anadolu’nun Thyateira (Manisa-Akhisar) yöresinden dindar bir kadın olan Lydia vaftiz olarak
Hıristiyanlığı seçen ilk kişidir ve sonrasında kararlı bir şekilde İlahi Kelam’ın yayılmasına yardımcı olur.
Filippi’de Pavlos ve Silas kentte anormalliğe neden olan ve Romalılar için yasak olan alışkanlıkların azmettiricileri
olarak suçlanırlar. İki adam değnekle dövülüp hapsedilirler ancak gece korkunç bir deprem paniğe yol açar. Hapishane
kapıları açılır ve gardiyan intihar girişiminde bulunur. İki Havari tarafından engellenir, Tanrı’ya inanır, ailesiyle
birlikte vaftiz olur ve kendilerini evinde ağırlar. Havariler, Lydia’nın evinde ağırlandıktan sonra Selanik için yola
çıkarlar. Havari Pavlos, Filippililer ile yakın ilişkiler sürdürecektir. Kendileri Pavlos’a hem ekonomik açıdan hem de
Roma’da hapiste olduğu dönemde desteklerini esirgemeyeceklerdir. İlk ziyaretinden yedi sene sonra Pavlos tekrar Filippi’de
bulunacak ve ardından Nisan 57, 63 baharı ve 64 kışında üç ziyaret daha gerçekleştirecektir.
Amfipolis-Apollonia
Bölgenin önemli şehirlerinden olmalarına karşın Pavlos buralardan hiç durmadan geçmiştir zira bir sinagogun varlığını
bildiği Selanik’e varmak için acele etmektedir.
Selanik
Havari Pavlos ve Silas 49 yılının sonbaharında Selanik’e vardıklarında o zamana kadar karşılaştıklarından çok daha farklı
bir şehir buldular. M.Ö. 168’den itibaren Roma egemenliği altında özgür bir şehir. Havarilerin işleri kitabından edinilen
bilgiler doğrultusunda şehirde limanın yakınında bir sinagog bulunmaktaydı. Pavlos üst üste üç Cumartesi günü buraya gider.
Ayrıca oradakilerle sohbet ettiği ve onlara İsa’nın çarmıha gerilmesi ve ölümden dirilmesi gerektiği ile ilgili Kitabı
Mukaddes’ten pasajlar yorumlar. Orada bulunanların bir kısmı söylenenlere inanırlar ve Pavlos ile Silas’ın öğrencileri olurlar.
Aralarında birçok kadının da bulunduğu çok sayıda Yunan da dinlerini değiştirirler. Bu ilk Hıristiyanların sayısı meçhuldür
ancak Kilise’nin kurulmuş olduğu kesindir.
Selanik’te, Filippi’de olduğu gibi Pavlos’un faaliyetinden dolayı kısa sürede sorunlar ve rahatsızlıklar ortaya çıkar.
Pavlos ve Silas gece yarısı Selanik’ten ayrılırlar.
Havari Pavlos’un Selanik’te kalışı ile alakalı bilinenler bunlardan ibarettir. Var olan efsaneye göre, hemşerileri tarafından
kovalanınca, hızla uzaklaşmış ve surların yüksek bir noktasından, muhtemelen küçük bir kapıdan çıkmıştır. O noktada daha sonra
Vlatadon Manastırı inşa edilmiştir. Bugün Vlatadon Manastırı’nın bulunduğu noktanın doğusunda bir su kaynağı yer alıyordu.
Havari Pavlos’un orada durarak serinlediği söylenir. “Havari Pavlos Ayazması” olarak bilinen bu kaynakta Havari Pavlos her
sene onurlandırılıyordu. Selanik’in kurtuluşundan sonra bu noktada ayazmayı da kapsayan bir kilise inşa edilmiştir. Günümüzde
çağdaş görkemli bir kilise Havari Pavlos’un Selanik’e gerçekleştirmiş olduğu ziyaretin, vaazının ve ektiği tohumların verdiği
meyvelerin bir kanıtı olarak yükselmektedir.
Veria
Pavlos ile Silas gece yarısı Hıristiyanlar tarafından kaçırılarak Veria’ya götürülmüşlerdir. Bir süre Egnatia Odos’ta yürümüşler
ve Pellas’tan farklı bir yol izleyerek yemyeşil, bereketli ve çok güzel bir bölgeden geçmişlerdir.
Veria, kalabalık bir kentti ve mamur bir Yahudi sinagogu bulunmaktaydı. Pavlos ve Silas Veria’ya varır varmaz sinagoga yöneldiler.
Veria Yahudileri’nin Selanik’tekilerden çok daha kibar oldukları ve Pavlos’un İncil anlatımını dikkatle dinledikleri söylenir.
Dinleyiciler arasında, zengin Yahudiler ve çok sayıda kadın bulunmaktaydı.
Selanik’e Pavlos’un faaliyetleri hakkında kısa sürede bilgi ulaşır. Oradaki düşmanları, adamlarını göndererek huzursuzluk yaratırlar.
Yandaşları onu hemen Veria’dan uzaklara kaçırırlar. Timotheos ile Silas ise kalırlar. Teşekkür olarak Veria Milletler Havarisi’ne
daha sonra kendisine Asya’daki seyahatlerinde de eşlik edecek olan Pyrros’un oğlu Sopatros’u armağan etmiştir.
Pavlos’un Verialılara İncil’i vaaz ettiği yer olduğuna inanılan nokta, namı diğer “Havari Pavlos Kürsüsü” günümüzde görkemli bir
anıttır. 1995 yılından bu yana “Pavleia” adıyla, bir dizi kültürel ve sportif etkinlikler ve bilimsel bir konferans düzenlenmektedir.
Atina
Havari Pavlos 51 yılında Veria’dan gemiyle Atina’ya geçti. Atina, klasik dönemin şanlı şehrinden tamamen farklıydı. Sanat
eserleri sıklıkla yağmalanıyor, Roma egemenliği Pallas şehrini ıssızlaştırıyor ve ahlaki değerlerin çöküşü belirgin bir hal
alıyordu.
Havari’yi getiren gemi Faliro’ya demirledi. Atina’nın ana limanı o dönemde ve daha eski dönemlerde orada bulunuyordu.
Limanın yeri Kifissos nehrinin ağzı ile Agios Georgios şapeli arasındadır. Atina’ya erişimi sağlayan yol oradan başlamaktaydı.
Pavlos karaya adım atınca bu yolu izledi.
Silas ile Timotheos’un Makedonya’dan gelişlerini beklerken, şehri dolaşıyor, sinagogdaki, agoradaki vatandaşlarla
görüşüyor ve çok sayıdaki putun varlığından rahatsızlık duyuyordu. İsa’nın çarmıha gerilmesi ve dirilişi ile ilgili
vaazı, kendisini “dedikoducu” olarak niteleyen birçok Epikür ve Stoacı filozofu şaşırtıyordu.
Pavlos, Atina’daki öğretisi için suçlanmadı. Tersine öğretisini resmi ve ayrıntılı olarak anlatması için Areios Pagos’a
(Yargıtay) götürüldü. Areios Pagos, Atina Akropolü’nün doğusundaki tepeye verilen isimdi. Kurul üyelerinden Dionysios
Areopagitis Pavlos’un anlattıklarından çok etkilenmişti.
Havari Pavlos kilisesinin temelleri 1887 yılında Atina’nın merkezine yakın noktada atılmıştır. İki yıl sonra,
Kraliçe Olga, Atina Metropoliti Prokopios, belediye başkanı Lampros Kallifronas döneminde, mimarları Trompis ve
Schultze olan daha büyük bir kilisenin temel taşını koymuştur. 1923 yılında Atina Metropoliti Chrisostomos Papadopoulos
tarafından Aziz Pavlos akşam duasının Areios Pagos’ta kutlanması kararlaştırılmıştır.
Korint
Pavlos’un Korint’e nasıl geldiği bilinmemektedir. Kesin olan, Atinalıların öğretisine göstermiş oldukları tepkiden ve
Makedonya’daki kiliselerin durumundan rahatsızlık duyuyor olduğuydu. Pavlos Atina’dan ayrılırken Timotheos Selanik’e
yöneliyordu.
Pavlos, Korint’te kendisi gibi İsa hakkında bilgiye sahip, çadır yaparak geçimlerini sürdüren Akilas ve Priskilla ile
tanıştı. Onlarla birlikte kalıp çalışıyor ve her Cumartesi Yahudi ve Yunanlara vaaz ediyordu. Birçok Yahudi’yi İsa’nın
Mesih olduğuna inandıramıyordu. Ancak, az da olsa ona inananlar arasında Sinagog’un başındaki kişi olan Krispos da
bulunuyordu ve ailesi ile birlikte vaftiz oldu.
Havarilerin işleri kitabı, Korint Yahudilerinin Pavlos’a karşı birlik olduklarını, onu mahkemeye sürüklediklerini ve
insanları yasa dışı olarak kendi öğretisine inanmaya zorlamakla suçladıklarını anlatır. Ancak Pavlos için hemşerilerinin
düşmanlığı putperestlerinkinden daha büyük önem taşımaktaydı.
Birkaç hafta sonra, Havari Pavlos Korint’i terk etme kararı alır. Acilen Efes’e gitmesi gerektiğinden oradaki kardeşleri
ile vedalaşır ve Silas, Timotheos, Akilas ve Priscilla eşliğinde Korint’ten ayrılır.
Aziz Pavlos Korint’in koruyucu azizidir ve onuruna görkemli bir kilise inşa edilmiştir.