Göller
Yunanistan’da onlarca doğal ve yapay göl ile çok sayıda lagün bulunmaktadır. Göllerin çoğu
tatlı su içermekte olup özellikle deniz kıyısından uzakta tektonik veya volkanik hareketlilik
veya buzulların erimesi sonucu oluşmuşlardır. Deniz ile küçük veya daha büyük bir açıklık
aracılığıyla bağlantılı, derin olmayan kıyı su birikintileri olan lagünler, denizden gelen
tuzlu suyun herhangi bir nedenden dolayı kesilmesi ve tatlı suyun hareketli su birikintilerinden
yeterli akışının ortaya çıkması ile tatlı su göllerine dönüşebilirler.
Alt tabakalarının çok sayıda çözünür tuz içermesi veya tuzlu su akışına maruz kalmaları durumunda
tuzlu ya da hafif tuzlu göller de oluşmaktadır. Çeşitli amaçlarla (sulama, tarım, su temini vs.)
suyun biriktirilmesi için derelere, sel yataklarına veya nehirlere inşa edilen barajlardan
oluşturulan yapay göller, Yunanistan’ın sulak alan zenginliğinin en önemli ekosistemlerinin
meydan getirilmesinde katkı sağlamışlardır.
Yunanistan, ülkemiz tarafından imzalanmış ve 191/74 sayılı yasayla onaylanmış Uluslararası Ramsar
Sözleşmesi’nde (1971) yer alan uluslararası öneme sahip koruma altına alınmış sulak alanlara sahiptir.
Bunlar aşağıda sıralandığı üzere 10 tanedir:
• Amvrakikos Körfezi: Aitoloakarnania, Preveza, Arta
• Axion – Loudia – Aliakmona Deltaları: Selanik, Imathia, Pieria
• Evros Deltası: Evros
• Kotychion Lagünü: Ileia
• Küçük Prespa Gölü: Florina
• Vistonis Gölü, Porto Lagos, İsmaris Gölü (Mytrikon) ve Mesi lagünleri: Rodopi, Xanthi
• Koronia ve Volvi Gölleri: Selanik
• Mesologgi Lagünü: Aitoloakarnania
• Nestos Deltası ve yanındaki lagünler: Xanthi
• Kerkini Gölü: Serres